30 Aralık 2008 Salı

Lahana ailesiyle çok iyi geçinin

Lahanagiller, içerdiği A, B, C vitaminleri, folat, kalsiyum ile serbest radikallere karşı vücudu korur. Kanser riskini azaltmak için bu sebzelerden; günde 3-5 porsiyon tüketilmeli ,

BROKOLİ
Brokoli önemli anti kanser etkisi olan sulforapan ve indol fitobesinlerini içerir. Brokoli ve domates ayrı ayrı kansere karşı etkinliği tanınmış iki sebzedir, ancak yeni bir araştırma, ikisinin günlük diyette beraber tüketiminin prostat kanserine karşı daha da etkin olduğunu ortaya koydu. Brokoliyi bol domatesle pişirin.
Yaklaşık 20 yıldır birçok fitobesinin antioksidan olarak çalıştığı ve serbest radikalleri DNA’ya, hücre zarına ve kolesterol gibi yağ içeren moleküllere zarar vermeden önce etkisiz hale getirdikleri biliniyordu. Ancak yeni araştırmalar brokolideki fitobesinlerin çok daha derin bir seviyede işe yaradıklarını gösterdi. Bu bileşenler genlerimize detoksta görev alan enzimlerin üretimini artırması sinyalini veriyor.
Yapılan bir çalışmanın sonucunda araştırmacılar sulforapan açısından zengin brokoli tüketiminin ülserin ilk nedeni olan H. Pilori enfeksiyonunu önleyebileceği sonucuna vardılar. Sulforapan güneşten zarar gören cildin onarılmasında da yardımcı oluyor. Bu da brokoli tüketiminin cilt kanseri riskini azaltabileceği anlamına geliyor.
Bunlara ek olarak brokoli kalp hastalığı riskini önemli derecede azaltan az sayıda meyve-sebzeden biri.
Pişmiş 250 gram brokoli, içerdiği 74 mg kalsiyum ve 123 mg C vitamini nedeniyle kemikleri güçlendirmek açısından da faydalı. İçerdiği C vitamini ve ayrıca 1359 mcg beta karoten ve az miktarda çinko ve selenyum sayesinde bağışıklık sistemini de güçlendiriyor.
Hamileyseniz mutlaka brokoli yiyin. 250 mg brokoli 94 mcg folik asit sağlıyor. Folik asit olmazsa fetüsün sinir sistemi hücreleri gerektiği şekilde bölünmüyor.

KARNABAHAR
C vitaminin çok iyi bir kaynağı olan karnabahar, aynı zamanda folat, B5, B6 vitamini ve potasyum, manganez ve omega-3 yağ asidi içinde iyi bir kaynaktır. Lif içeriği yüksek ve düşük kalorilidir. 100 gramında; 27 kalori içerir.
124 gram karnabahar, günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 91,5’ini, folatın yüzde 13,6’sını ve diyet lifinin de yüzde 13,4’ünü karşılar.
Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeleri ile anti-kansorejen etki gösterir. Prostat, kolorektal ve akciğer kanseri risklerini azaltır. Pişirme ile folatın yüzde 20’si kaybolur. Tüm lahana grubundaki besinler gibi enzimlerin aktivitelerini artırarak, karsinojen maddeleri yok eder. Özellikle içerdiği sulforapan ve izotiyosiyanat ile karaciğer aktivitesini artırıp toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.

LAHANA
Diyet lifinin, manganez, folat, B6 vitamini, potasyum ve omega-3 yağ asitlerinin çok iyi bir kaynağı olan lahana aynı zamanda B1 (tiamin), B2 (riboflavin), kalsiyum, A vitamini ve proteinin de iyi bir kaynağıdır. 100 gramında 24 kalori içerir. 150 gram beyaz lahana günlük K vitamini ihtiyacının yüzde 91,7’sini, C vitamini ihtiyacının ise yüzde 50,3’ünü karşılar.
Lahana iyi bir C vitamini kaynağı olmasının yanı sıra, içeriğindeki indol, bioflavanid, monoterpenler ve diğer maddelerle tümörlerin büyümesini engeller ve hücreleri serbest radikallere karşı korur. Özellikle akciğer, mide ve kolon kanserine karşı koruyucudur.
Yapılan birçok farklı çalışmaya göre bu gruptaki sebzelerden özellikle lahananın düzenli tüketimi, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltıyor. Lahana, vücuttaki östrojenin de etkisini artırır. Kanser oluşum riskini azaltmak için lahanagiller olarak adlandırılan sebzelerden; günde 3-5 porsiyon tüketilmelidir.

BRÜKSEL LAHANASI
C vitamini, K vitamini, folat, beta karoten, B6, B1 vitamini ve diyet lifinin çok iyi bir kaynağı olan brüksel lahanası aynı zamanda potasyum, manganez ve omega-3 yağ asitleri, demir, fosfor, magnezyum, B2, E vitamini, bakır ve kalsiyumdan da zengindir. 100 gramında 63 kalori vardır.
156 gram Brüksel lahanası günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılar. Brüksel lahanası; kolonda kanser hücrelerinin gelişimini yüzde 47-52, akciğerdeki gelişimini yüzde 27-67 oranında azaltır ve kesin bir şekilde akciğerdeki kanser öncesi lezyonlarını yüzde 85-91 arası küçültür.
Cilt sağlığı için önemli bir antioksidan olan C ve A vitaminini yüksek miktarda içermesi, düzenli olarak brüksel lahanası tüketen bireylere büyük bir avantaj sağlar.
Aynı grupta bulunan diğer sebzelerle benzer fayda göstermesinin yanı sıra, özellikle hamilelikte bolca tüketilmesi faydalıdır.

Obez çocuklar eskimiş arterlere sahip

Çalışmalara göre, obez çocukların şahdamarının duvarları bir yetişkinin damarı kadar kalın. 13 yaşındaki bir çocuğun arterleri, 45 yaşındaki bir yetişkinle aynı. Bunun nedeni çocukluk çağından itibaren kötü beslenme ;


Amerikan Kalp Sağlığı Enstitüsü’nün (American Heart Association-AHA) geçen hafta New Orleans’ta yaptığı yıllık bilimsel oturumda en dikkat çekici nokta Obez çocuklar oldu. AHA tarafından yapılan açıklamada, “Obez adolesanların şu anki arterlerinin ancak 30 yıl sonra beklenen gibi göründüğu” belirtiliyor. Yani obez çocukların damar duvarları 45 yaşındaki bir yetişkin kadar yıpranmış durumda.
Bu veriler obezitenin yaşam süresi ve genel sağlığa olan olumsuz etkilerini bir kez daha ortaya koyuyor. Kuşkusuz obezite, çocuklarda metabolik sendrom ve kalp damar hastalıklarına zemin hazırlıyor. Obezite, çocuklarda erken yaşlarda kardiyovasküler hastalıkların oluşmasındaki en büyük etken.
Sigaradan daha tehlikeli! Bir diğer çalışmaya göre; erkek ergenlerdeki obezitenin yol açtığı kardiyovasküler hastalık riskinin, sigaradan yüksek olduğu bildiriliyor. Yani sevgili anne ve babalar çocuğunuzun sigaraya başlamasından korkmak yerine sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlığını edinmemesi konusunda endişelenmeniz gerek.
Çocukları hastalıklı ve ortalama bir ömür bekliyor. Tüm dünyada çocuklar, daha fazla TV izleyip, bilgisayar ve video oyunları oynayarak zaman geçirdikleri ve dışarıda fiziksel aktivite yapmayıp hareketsiz bir hayatı tercih ettikleri için büyük bir risk altında. Eğer obezite sorunu aynı şekilde artarak devam ederse, kişiler daha uzun ve sağlıklı yıllar geçirmek yerine ortalama ve hastalıklı bir ömür sürecek.

Erken kalp krizi riski
Obez çocukların damarları kalınlaşıyor kalp krizi ve inme riski artıyor. Araştırmacılar, Missouri Kansas şehrindeki çocuk hastanesinde ultrason kullanarak, şahdamarın iç duvarlarının kalınlığını ölçtüklerinde 6 ila 19 yaş aralığında olan çocukların yüzde 70’inin yüksek risk altında olduğunu bulmuşlar. Genel olarak çocuklar yetişkinlere oranla daha küçük çeper kalınlığına sahiptir ve bu oran yaşla birlikte artar. Yetişkinlerde, çeper kalınlığı kalp krizi ve inme riski ile ilişkilidir. Bu nedenle çeperlerin ince olması tercih edilir. Oysa çocuklardaki erken yaşta kalınlaşma erken kalp krizi ve inme riskine davetiye çıkarıyor
Obez çocukların damar yaşı yetişkinler gibi. Prof. Mc Neal araştırma-larının sonucuna göre ortalama yaşı 13 olan bu çocukların yüzde 57’sinin beden kitle indeksinin normalden yüksek olduğunu bildiriyor. Bu çocukların “vasküler yaş” ortalamalarına bakıldığında bu derece kalınlaşmanın ancak mevcut yaşlarından 30 yıl sonra görülmesinin normal olduğu ifade ediliyor. Obez ve kandaki trigliserid seviyeleri yüksek olan bu çocukların damar yaşı bir yetişkinle aynı.
Çocuklar anne ve babalardan daha önce ölüm riski taşıyor. Birçok genç ebeveyn, çocukların ihtiyacı olan besin öğelerini karşılayamıyor ve kalori alımı- enerji harcamasını dengeleyemiyor. İki yıl kadar önce yapılan bir araştırma şu anki genç obezlerin ebeveynlerinden uzun yaşayamayacak ilk jenerasyon olduğunu öne sürüyor.

Anne ve babalara önemli tavsiyeler:
Çocuklarınızı ödüllendirmek veya ezalandırmak için şekerleri kullanmayın. Çocuklarınıza iyi yemenin ve aktif olmanın öneminden bahsedin, ancak bunları herkes için bir alışkanlık haline gelecek bir aile geleneği yapın. En önemlisi, çocukların kaç kilo olurlarsa olsunlar onları sevdiğinizi ve onların sağlıklı ve mutlu olmalarını istediğinizi bildiklerinden emin olun.

1 yaşına kadar: Sağlığa bir çok faydasının yanı sıra anne sütü fazla kilo alımını engellemeye yardımcı olabilir bir yaşına kadar mutlaka emzirin

2 -6 yaş arası: İyi alışkanlıklara erken başlayın. Sağlıklı seçimleri siz de uygulayarak onun yeme tercihlerinin şekillenmesine yardımcı olun. Çocukların hareketli olma eğilimlerini destekleyin.

7 -12 yaş arası: Çocukların sevdiği ve devam ettiği bir spor takımı olsun. Çocukların yürüyüş, bahçede oynama gibi günlük aktivitelerle evde de aktif olmalarını sağlayın.

13-17 yaş arası: Ergenler fast food sever ancak onları ızgara tavuklu sandviçler, salata ve daha küçük porsiyonlar gibi daha sağlıklı seçeneklere yönlendirin.

GENEL OLARAK: Evde sağlıklı yiyecek-ler servis edin. Her gün birlikte kahvaltı edin. Çocukları günde en az beş porsiyon sebze ve meyve yemeye teşvik edin, şekerli içecekleri kısıtlayın.

29 Aralık 2008 Pazartesi

Bir ayda 12 kilo verdiren diyet


‘Hem de çok sağlıklı’ “Bu diyet, meyve suları sayesinde vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerin yüzde 75’ini karşılıyor. Ayrıca 2 gün sadece meyve suyu içtiğiniz için, meyvelerin antioksidan özelliği ile vücudunuzu yiyeceklerin, sigara ve alkolün zehirli artıklarından arındırmış oluyorsunuz. Kalan günler sadece salata, pişmiş sebze ve beyaz et yeniyor.” İşte ‘mucize’nin formülü:

1. GÜN

Gün boyunca dilediğiniz kadar mevye suyu içebilirsiniz. Bunun dışında yiyecek yok. 6-8 bardak kadar da su için.

2. GÜN

Dilediğiniz kadar meyve suyu için, yiyecek kesinlikle yasak. 6-8 bardak da su için.

3. GÜN

Kahvaltı: 2 dilim kepek ekmeği, 2 dilim yağsız dil peyniri, domates, salatalık, 1 katı yumurta, ıhlamur veya meyve çayı.

Öğle: Limonlu ve çok az zeytinyağı gezdirilmiş bol yeşil salata.

Akşam: 100 gr. yağsız ızgara tavuk eti ve az miktar zeytinyağı ile pişmiş, limonlu 1 tabak taze brokoli.

4. GÜN

Kahvaltı: 2 dilim yağsız dil peyniri, domates, salatalık, ıhlamur veya meyve çayı.

Öğle: Bol yeşil salata.

Akşam: 150 gram mantar ve 2 yumurta ile yapılmış yağsız omlet.

5. GÜN

Kahvaltı: 2 dilim yağsız beyaz peynir, domates, salatalık, ıhlamur veya meyve çayı.

Öğle: Bol yeşil salata.

Akşam: 150 gram ızgara balık eti, yanında haşlanmış brokoli.

6. GÜN

Kahvaltı: 2 dilim yağsız dil peyniri, 1 kaşık diyet reçel, meyve çayı veya ıhlamur.

Öğle: Bol yeşil salata.

Akşam: 150 gram ızgara tavuk, yanında az yağda pişmiş 1 porsiyon kabak.

7. GÜN

Kahvaltı: 2 dilim yağsız dil peyniri, 1 kaşık diyet reçel, meyve çayı veya ıhlamur.

Öğle: Bol yeşil salata.

Akşam: 150 gram balık eti, yanında haşlanmış 1 porsiyon brüksellahanası.

BU KURALLARA DİKKAT!

• Diyet boyunca kırmızı et, şeker, yağ, unlu gıda, baklagiller kesinlikle yasak.

• Akşam yemekleri en geç 18.00”de; daha sonra hiçbir şey yenmeyecek.

• Kremalı, sütlü kahve, alkol yasak.

• Hamileler ve diyabet hastaları bu diyeti uygulayamaz.

• Haftanın 5 günü en az 30”ar dakikalık yürüyüş veya orta tempolu egzersiz yapılacak.

• Bu diyete başladınız mı, 1 hafta devam etmeniz şart.

ZAYIFLAMA DİYETİ VE BİTKİSEL ÇAYLAR

Fazla kilolarımla uzun yıllardır başım dertte. Yaklaşık yirmi yıldır çeşitli aralıklarla rejim yaptığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Tahmin edeceğiniz gibi, zayıflıyorum ama bir müddet sonra kaybettiğim kiloları geri alıyorum. Son zamanlarda, diyet sırasında bazı bitkisel çayların ya da destek tabletlerin kullanımı ilgimi çekmeye başladı.

Çevremden duyduğuma göre, iştahı düzenlemekte hayli etkiliymişler. Siz bunları kullanmayı önerir misiniz? Çiğdem S.İstanbul

Eskiden 'normalden sapma' gibi kabul edilen şişmanlık, artık devamlı mücadele edilmesi gereken kronik bir hastalık olarak ele alınıyor. Çünkü beraberinde yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, şeker hastalığı gibi sorunları taşıyor. Bu bakımdan yirmi yıldır bırakmadan sürdürdüğünüz çabanızı takdirle karşılıyorum.

Yalnız dikkat edilmesi gereken; bu iyileşme çabaları içinde sağlam olan sistemlere de zarar vermemek. Bir insanın kilo alıp vermesi basit kurallara bağlıdır. Şöyle düşünün; kışa hazırlık olarak bir ton kömürünüz var. Soğuk geceler boyunca bunu yakarken bir taraftan da depo eksilmesin diye arada sırada yeni kömür alıyorsunuz. Eğer yaktığınızdan çok alırsanız depodaki kömür çoğalır, az alırsanız azalır. Ama yaktığınız kadar alırsanız aynı kalır.

AZ YEMEK, ÇOK HAREKET


Bu örnekten yola çıkarak; eğer kilo vermek istiyorsanız ya enerji alımınızı azaltmalısınız ya da yakışınızı artırmalısınız. Enerji alışını azaltmanın tek yolu daha az yemek, yakışı artırmanın tek yolu ise fiziksel aktiviteyi çoğaltmaktır. Bunun haricindeki iştahı kesmek veya bağırsaktan emilimi azaltmak gibi uygulama ve ilaçlar, dikkat edilmesi gereken doğal olmayan yöntemler.

Zayıflama için kullanılan bitkisel ürünlerin çoğu idrar söktürücüdür, yani size sıvı kaybettirir. Haliyle normalin iki-üç katı idrara çıkan birisi tartıda hafif çıkar ama vücut için yaşamsal olan sıvının mutlaka tekrar yerine konulması gerekir. Bu arada bozulan tuz-sıvı dengesi ciddi sorunlar yaratır. Bir kısmı ise laksatif, yani müshildir. Bağırsak hareketlerini artırarak besinler henüz tam emilmeden atılmalarını sağlar. Uzun dönemde ciddi bağırsak fonksiyon bozukluklarına yol açarlar.

ÇAY DEĞİL DOĞAL DİYET
Anfetamin türevi uyarıcılar, uzun yıllar iştahı azalttıkları için zayıflama haplarında kullanıldı. Ama ölüme kadar varan ciddi yan etkilerinin ortaya konulmasından sonra tamamen kaldırıldı ve şiddetle yasaklandı. En istenmeyenleri ise içinde 'efedra' denilen bitkisel uyarıcı bulunan destek ürünleridir.

Efedra; doğada bulunan ve bitkilerden elde edilen her şeyin zararsız ve yararlı olduğu yanlış inancı ile zayıflama için hazırlanan ürünlerde kendine yer buluyor. İştah keserek, verilen diyete uymayı kolaylaştırması ilgiyi artırıyor. Buna karşın, yapılan son çalışmalar; tek doz efedranın bile tansiyonu yükselttiğini, kalpteki elektriksel iletide gecikmelere sebep olduğunu ve bunun da ölümcül olabilecek ritim bozukluklarına yol açabileceğini ortaya koyuyor.

Felce sebep olabileceği düşünülen efedrayla bağlantısı kurulan 150'ye yakın ölüm bildirildi ve yasaklanması için yasal süreç başlatıldı. Sonuçta; zayıflama için kullanılan bitkisel ürünler genellikle ya faydasız ya da zararlıdır. Faydalı olduğu düşünülenlerin bu özelliği de sabit değildir.

28 Aralık 2008 Pazar

Gücünüzü artırın, kilonuzu azaltın!

Diyet veya spor yaparken yorgun düşmeye, güçsüz kalmaya son! İşte enerjinizi artırırken formunuzu korumaya yardımcı olacak 19 etkili yiyecek ve etkileri...

Yerfıstığı ezmeli bir sandviç yerine simit yemek, e-posta adresini değiştirmek kadar hayati önem taşıyan bir karar değildir. Ancak yapacağınız seçimin egzersiz sırasında değişik yan etkileri olabilir. Örneğin koşu öncesi manasızca atıştırdığınız bir yiyecek, koşunun bitmesine yakın yerlerde sürünmenize neden olabilir. Veya da ağırlıkları bıraktıktan sonra yapılan yanlış bir seçim bir daha çalışmaya başladığınızda daha fazla yorulmanıza neden olabilir. Basit haliyle gerçek şu ki, yedikleriniz önemli şekilde performansınızı etkiliyor.

Bu konu üzerine bir dolu bilimsel araştırmaya göz gezdirdikten sonra, yarım düzine en üst düzey araştırmacı, koç ve beslenme uzmanının görüşünü aldık. Dağcılıktan yogaya kadar birçok aktivite için gereken 19 yiyeceği araştırdık ve ortaya çıkarttık. En iyi performansı sergilemek ve elinizden gelenin en iyisine ulaşmak istiyorsanız işte dolabınızda bulundurmanız gerekenler...

Esmer simit

Karbonhidratlar en iyi egzersiz yiyecekleri arasında yer alır. Colorado Springs, Colorado Üniversitesi beslenme profesörü ve spor takımları danışmanı Jackie Beming "Ancak basit olan karbonhidratlar (poğaça, çatal, açma gibi) değil. Çünkü bu basit karbonhidratlar seni önce yükseltir, sonra düşürür" diyor. "Tüm tahılları içeren, karmaşık karbonhidratlardan yemelisin" Tüm tahılları içeren bir simit, terlemeden önce yiyebileceğin en ideal tercih olacaktır. İçeriğindeki yoğun lifler sayesinde hazmı uzun sürer böylece tek bir enerji patlaması yerine uzun süreli bir enerjiye sahip olursun.

Muz

Yüksek bir potasyum kaynağı olan muza teşekkür etmemiz gerekiyor. Tek bir tanesi bile ağrıya anında çözüm getiriyor. Kas ağrılarının başlıca sorumlusu sodyum gibi görünse de, çalışmalar gösteriyor ki potasyum da destekleyici bir rol oynuyor. Terleme kayıpları ve vücudun sıvı emilimine yardım amacıyla buna gerek var. Muz ayrıca enerji veren karbonhidratlarla doludur. Orta boy bir meyve, 400 miligram potasyum ve iki dilim tahıllı beyaz ekmek kadar karbonhidrat içerir.

Tavuk butu

Vücutta demir ve çinko eksikliği enerjinin düşmesine neden olur. Tavuk veya hindi but pişirmek, bu mineralleri almanın iyi bir yoludur. "Kümes hayvanlarının koyu renk etli olan yerleri yağ bakımından kırmızı ete nazaran çok daha düşüktür. Diyet yapan kadınlar için gerekli bütün demir, çinko ve B Vitaminine sahiptir" diyor Seattle Spor ve Beslenme Uzmanı ve Power Eating'in yazarı Doktor Susan Kleiner.


Yağsız çikolatalı süt

"Sütün kalsiyumdan öle daha birçok faydası bulunur. Süt nerdeyse mükemmele yakın bir besindir. Hem enerji verir hem de kalorisi azdır" diyor Kleiner. Ayrıca aynı normal sütte olduğu gibi, kalsiyum, vitamin ve minerallerle yüklenmiş olan çikolatalı çeşidi de diğer vücudu toparlayan içecekler kadar faydalıdır. Kısaca kasları yeniler ve güçlendirir.

Yabanmersini, ahududu, böğürtlen

Amerikalı bilim adamları taze yabanmersini, ahududu ve böğürtleni antioksidan bakımından en zengin 20 yiyecek listesine ekledi. Bir avuç dolusu yabanmersini, ahududu veya böğürtlen her zaman güçlü bir besin kaynağıdır. Bunların faydası egzersiz sonrasında vücuda salınan serbest radikallerin kaslara zarar vermesini engellemesidir. Alışveriş yaparken alacağın meyvenin renginin koyuluğu da önemlidir. Rengi ne kadar koyu olursa o denli sağlıklı olduğuna işarettir.

Bebek havuç

Gözlerini kapatıp çıtır çıtır yersen tadı nerdeyse şeker gibi gelir. Havucun içindeki karmaşık karbonhidratlar kaslar için enerji, kan basıncı ve kas kasılmaları için potasyum sağlar. 150 gramı sadece 35 kaloriden ibarettir.

Kahvaltı için hazırlanmış tahıllı yiyecekler (yağsız süt ile birlikte)

Spora gitmeden önce yiyecek bir şeyler mi arıyorsun? Hemen stoktaki tahılları ortaya çıkar. Bu yiyecekler, içinde dayanma gücünü arttırıcı karmaşık karbonhidratlar ve kas yapıcı protein bulundurur. Çalışmaya gitmeden 60 dakika önce 125 ml yağsız sütle birlikte hazırladığın yarım su bardağı tahıllı 200 kalorilik bir atıştırmalık sana enerji verecektir. Bonci "Egzersiz yapmadan önce bir şeyler yersen, daha çok enerjin olur. Hem daha uzun süreli hem de etkili şekilde çalışabilirsin. Sonrasında ise bir şey yeme ihtiyacı duymayacaksın" diyor.


Keten tohumu

Keten tohumu içinde lignans adı verilen, sindirim sistemini destekleyici lifler barındırır. Hem çözünebilen hem de çözünemeyen lif içerdiği için bedenini normal bir seviyede tutar. Spor yaparken bir taraftan dayanıklılığını da arttırmaya çalıştığın için o sırada oluşan herhangi bir sindirim problemi insanı rahatsız eder" diyor Kleiner. Günde bir-iki çay kasığı keten tohumu (belki tahılla karıştırarak alırsın) seni bu sıkıntıdan kurtaracaktır.

Humus

Vücudun yakıt üretebilmesi için gerekli olan karmaşık karbonhidratlar, protein ve doymamış yağlar sadece 70 kalori, yani üç yemek kasığı olan bu besinde bir arada bulunur. Ayrıca humus, genel olarak, içinde oleik asit olan zeytinyağı ile yapılır. Northwestern Üniversitesi'ne göre bu madde göğüs kanserinde yüzde 20-30 oranında sorumlu olan geni etkisiz hale getiriyor.

Portakal

Taşınabilir ve yıl boyunca bulabileceğin bir meyve. Bonci'ye göre zengin C Vitamini deposu olan portakal kas dokularının onarımında da yardımcı olur. Bir portakal bir kadının günlük C Vitamini ihtiyacını kolaylıkla karşılar. C Vitamini ayrıca kemiklerin güçlenmesine yardımcı olan kolajen oluşumu için de gereklidir.

Yerfıstığı

Horwath diyor ki: "Günlük diyetlerine dört çorba kaşığı yerfıstığı ekleyen bir kadın, maç sonunda da başında olduğu gibi hızlı koşabilen futbol oyuncuları gibi olur," Aldıkları ekstra yağ sayesinde, enerjilerinin bir bölümünü önceden harcamış olsalar bile, geri kalan zaman için kaslarda glikojenin yedeklenmesi sağlanmış olur. Böylece dayanıklılıkları da artar.


Pişmiş patates

Çok mu terledin? Dört döküm tuz (yaklaşık 1.100 miligram) ve bir adet pişmiş küçük patates elektrolitlerin geri kazanımı için mükemmel bir tarif olacaktır. Elektrolitler yani sodyum ve potasyum, hücrelerin içinde ve etrafında sıvı düzenini dengeleyerek kasların gerektiği gibi büzülüp toparlanmasını sağlar.

Düşük yağlı keçi peyniri

Gösterişsiz görüntüsüne rağmen diyet için başlıca bir besin kaynağıdır. Dört kibrit kutusu kadarında 14 gram protein, 75 miligram kalsiyum ve 5 gram karbonhidrat bulundurur. "Bu protein egzersiz sırasında oluşan mikroskobik şekilde yırtılmış kasları onarır" diyor Cleveland Fairview Hastanesinde sağlık eğitimi uzmanı Amy Jamieson-Petonic.

Kurutulmuş yabanmersini

Kolay taşınabilen bu meyve, egzersiz öncesi ve sonrası için vücutta karbonhidrat patlaması yaratır (Dört çorba kaşığı kadarında 25 gram bulunur). Ayrıca yabanmersini idrar yolunda ortaya çıkabilecek iltihaplanmaların oluşmasını önler. Sürekli tuvalete koşmak tercih edeceğin bir egzersiz olmayacaktır.

Yumurta

Sarısını da yemeden geçme. Günde bir yumurta yaklaşık 215 miligram kolesterol sağlamış olur. Ancak American Health Association günde 300 miligramın üzerine çıkmamayı tavsiye ediyor. Bunun yanında yumurta sarısı demir için iyi bir kaynaktır ve beyin sağlığı için etkili bir madde olan lesitin barındırır. Beynin güçlenmesinin egzersizle ne ilgisi mi var? O zaman güneşi selamlama hareketini bir de onsuz deneyin!


Avokado

Sağlık bombası şeklinde tarif edilen ve içinde tekli doymamış yağ barındıran ve kolesterol düşürücü etkisi ile bu yeşil yiyecek, vücudunu ağrıdan arındırıp, gücünü arttıracak. Buffalo Üniversitesi profesörlerinin kadın koşucular arasında yaptığı bir araştırmada yüzde 20'den daha az yağ alan kadınlar yüzde 31 'den daha az tüketenlere göre daha çok yaralanma geçiriyor. Üniversite profesörlerinden Peter J. Horvath'ın kuramına göre problem, kasları ve eklemleri zayıflatan, aşırı düşük yağ içeren diyetler. Pittsburgh Üniversitesi kliniğinde spor üzerine beslenme uzmanlığı yapan Leslie Bonci'nin görüşüne göre, günde birkaç dilim avokado, kilo almak istemeyen ve diyetlerinden yağı olabildiğince çıkartmak isteyen kadınlar için (yağ desteği konusunda) çok iyi bir kaynak.

Somon

Sağlık için harika başka bir öneri daha: Son çalışmalar gösteriyor ki, tekli doymamış yağlar ve Omega-3 yağları karın bölgesindeki fazlalıkların azalmasına yardımcı oluyor. Kleiner, kadınların bu bilgiyi bellerini şekillendirmek için kullanabileceklerini belirtiyor.

Yoğurt

Bağışıklığı güçlendirici prebiyotik etkisi yoğurdu benzersiz kılıyor. Ancak yoğurdun esas iyi tarafı yoga derslerinde midenden su sesleri gelmeden enerjinin arttığını hissedebilmendir. "Sıvının kıvamı ve hızlı bir şekilde hazmediliyor olmaması sindirim sistemine kolaylık sağlar" diyor Bonci.

27 Aralık 2008 Cumartesi

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Her defasında iradene yenik düşüp, diyette olmana rağmen önüne gelen pasta ve böreklere hayır diyemiyorsan, kriz anlarıyla başa çıkma yöntemlerini öğrenmen şart!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Taze çay ve kızarmış ekmek kokusuyla uyandığın an...
Bu ikili, her ne kadar en masum kahvaltı menüsü olarak tanımlansa da, yanında tercih ettiklerin bu durumu değiştirebilir. Sabah kalktığında mis gibi kokan kızarmış ekmek ve çay, bir süre sonra reçelli ve yağlı ekmeklere dönüşebilir. Sence de diyet yapmaya karar verdiğin bir güne böyle başlamak, daha maç başlamadan yenilgiyi kabul etmek olmaz mı?

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Taze çay ve kızarmış ekmek kokusuyla uyandığın an...
Bu ikili, her ne kadar en masum kahvaltı menüsü olarak tanımlansa da, yanında tercih ettiklerin bu durumu değiştirebilir. Sabah kalktığında mis gibi kokan kızarmış ekmek ve çay, bir süre sonra reçelli ve yağlı ekmeklere dönüşebilir. Sence de diyet yapmaya karar verdiğin bir güne böyle başlamak, daha maç başlamadan yenilgiyi kabul etmek olmaz mı?

Alışverişe çıktığın an...
Markete sadece şampuan almaya gitmiş olabilirsin, ama markette gezinirken gördüğün cipsler ve çikolatalar aklını çelmeye yetti de artar bile. Önerimiz, marketlerden mümkün olduğunca uzak durman! Ama eğer ille de markete senin gitmen gerekiyorsa, ihtiyacın olan ürünü al ve çık. Fazla vakit geçirmemeye çalış ve asla aç karnına alışverişe çıkma!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Adrenalinin arttığı an...
Diyetin en kritik ve en zor anlarından birisi de televizyonda film izlerken atıştıramadan duramamak! Televizyon karşısında farkında olmadan yenilen cipsler, kuruyemişler ve içilen kolalar sana kilo geri döner. Eğer film izlerken bir şeyler atıştırmadan yapamam diyorsan, daha düşük porsiyonlar hazırlamayı dene. Cips ve kola yerine, büyük porsiyon bir salata veya meyve yiyebilirsin. Böylece daha sağlıklı beslenmiş olursun!

Arkadaşlarınla buluştuğun an...
Kız arkadaşlarınla yemeğe çıktığında onlara uyup, diyetini bozma ihtimalin çok yüksek...Yediğin bir hamburger bile diyetini bozmaya yetebilir. Bu yüzden arkadaşlarınla çıktığında fast- food yerine; salata, meyve suyu, kepek ekmeği, üçlüsünü deneyebilirsin.

Partide...
Parti mönülerinin hemen hemen hepsi birbirinin aynısıdır! Pastalar, kızartmalar, kanepeler, kola ve diğer asitli içecekler... Hepsi diyet düşmanı besinler olmakla beraber, aynı zamanda kendini kötü hissetmene neden olur. Parti esnasında yemeklerle ilgilenmek yerine, arkadaşlarınla sohbet edip, dans etmeyi deneyebilirsin.

Sevgilinden ayrıldığın gün...
Tamam moralin çok bozuk! Seni terk etti veya olaylar istediğin gibi gelişmedi! Hemen buzdolabına yönelmek yerine, dışarı çıkıp biraz hava almayı, müzik dinlemeyi veya arkadaşlarınla vakit geçirmeyi deneyebilirsin. Daha sonra, bitki çayı ve kepekli sandviçle açlığını yatıştırabilirsin.

Spordan döndüğünde...
Karnın zil çalıyor ve fazlasıyla yorgunsun... Tüm yorgunluğunun, aslında zayıflama çabandan kaynaklandığını unutmuş durumdasın. Derin nefes alıp, amacından sapmaman gerektiğini kendine hatırlatmalı ve sağlıklı bir mönü hazırlayıp, diyetine yılmadan devam etmelisin!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Her defasında iradene yenik düşüp, diyette olmana rağmen önüne gelen pasta ve böreklere hayır diyemiyorsan, kriz anlarıyla başa çıkma yöntemlerini öğrenmen şart!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Taze çay ve kızarmış ekmek kokusuyla uyandığın an...
Bu ikili, her ne kadar en masum kahvaltı menüsü olarak tanımlansa da, yanında tercih ettiklerin bu durumu değiştirebilir. Sabah kalktığında mis gibi kokan kızarmış ekmek ve çay, bir süre sonra reçelli ve yağlı ekmeklere dönüşebilir. Sence de diyet yapmaya karar verdiğin bir güne böyle başlamak, daha maç başlamadan yenilgiyi kabul etmek olmaz mı?

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Taze çay ve kızarmış ekmek kokusuyla uyandığın an...
Bu ikili, her ne kadar en masum kahvaltı menüsü olarak tanımlansa da, yanında tercih ettiklerin bu durumu değiştirebilir. Sabah kalktığında mis gibi kokan kızarmış ekmek ve çay, bir süre sonra reçelli ve yağlı ekmeklere dönüşebilir. Sence de diyet yapmaya karar verdiğin bir güne böyle başlamak, daha maç başlamadan yenilgiyi kabul etmek olmaz mı?

Alışverişe çıktığın an...
Markete sadece şampuan almaya gitmiş olabilirsin, ama markette gezinirken gördüğün cipsler ve çikolatalar aklını çelmeye yetti de artar bile. Önerimiz, marketlerden mümkün olduğunca uzak durman! Ama eğer ille de markete senin gitmen gerekiyorsa, ihtiyacın olan ürünü al ve çık. Fazla vakit geçirmemeye çalış ve asla aç karnına alışverişe çıkma!

Diyet krizleriyle başa çıkma yolları!
Adrenalinin arttığı an...
Diyetin en kritik ve en zor anlarından birisi de televizyonda film izlerken atıştıramadan duramamak! Televizyon karşısında farkında olmadan yenilen cipsler, kuruyemişler ve içilen kolalar sana kilo geri döner. Eğer film izlerken bir şeyler atıştırmadan yapamam diyorsan, daha düşük porsiyonlar hazırlamayı dene. Cips ve kola yerine, büyük porsiyon bir salata veya meyve yiyebilirsin. Böylece daha sağlıklı beslenmiş olursun!

Arkadaşlarınla buluştuğun an...
Kız arkadaşlarınla yemeğe çıktığında onlara uyup, diyetini bozma ihtimalin çok yüksek...Yediğin bir hamburger bile diyetini bozmaya yetebilir. Bu yüzden arkadaşlarınla çıktığında fast- food yerine; salata, meyve suyu, kepek ekmeği, üçlüsünü deneyebilirsin.

Partide...
Parti mönülerinin hemen hemen hepsi birbirinin aynısıdır! Pastalar, kızartmalar, kanepeler, kola ve diğer asitli içecekler... Hepsi diyet düşmanı besinler olmakla beraber, aynı zamanda kendini kötü hissetmene neden olur. Parti esnasında yemeklerle ilgilenmek yerine, arkadaşlarınla sohbet edip, dans etmeyi deneyebilirsin.

Sevgilinden ayrıldığın gün...
Tamam moralin çok bozuk! Seni terk etti veya olaylar istediğin gibi gelişmedi! Hemen buzdolabına yönelmek yerine, dışarı çıkıp biraz hava almayı, müzik dinlemeyi veya arkadaşlarınla vakit geçirmeyi deneyebilirsin. Daha sonra, bitki çayı ve kepekli sandviçle açlığını yatıştırabilirsin.

Spordan döndüğünde...
Karnın zil çalıyor ve fazlasıyla yorgunsun... Tüm yorgunluğunun, aslında zayıflama çabandan kaynaklandığını unutmuş durumdasın. Derin nefes alıp, amacından sapmaman gerektiğini kendine hatırlatmalı ve sağlıklı bir mönü hazırlayıp, diyetine yılmadan devam etmelisin!

8 dakikada ideal kilo

8 dakikada ideal kilo Dört hafta boyunca her sabah kendinize sadece sekiz dakika ayırarak ideal kilonuza kavuşabilirsiniz.

Jorge Cruise Amerika'da milyonlarca insanın hiç kaçırmadan izlediği televizyon programı "Sabahları 8 Dakika" nın yaratıcısı. Fakat Cruise kendini iyi bir vücuda sahip olmaya adamış "bay vücutlardan" biri değil. Her sabah 8 dakikalık bir egzersiz ve doğru beslenme programıyla sadece 4 haftada forma girmeyi öneren bir uzman.

Fazla kilolu olmaktan utanmanın ne demek olduğunu biliyorum çünkü yaşadım" diyen Jorge Cruise küçüklüğünden beri sağlıklısız bir hayat sürmüş: "Enerjim yoktu, her gün baş ağrıları çekiyordum ve ciddi astım rahatsızlığım vardı." Haftalarca mide ağrısı çeken, bol bol su ve bitki çayları içen, yemek yiyemeyen ve hızla kilo kaybetmeye başlayan Jorge Cruise, ağrısı artıp acilen hastaneye kaldırıldığında apandisitinin patladığını öğrenmiş. Bu olaydan sonra yeme alışkanlıklarını kökten değiştirmiş.

"Fazla süt ürünü ve kırmızı et yemeyi bıraktım, işlenmiş gıdalardan tam tahıllara ve sebzelere geçiş yaptım, bol su içmeye, soya ürünleri yemeye başladım. Bir gün baş ağrılarımın ve astımımın kesildiğini fark ettim. Kendimi sağlıklı ve enerjik hissediyordum" diyen Cruise şimdi insanların sağlıklı olmalarına ve bunu korumalarına yardım etmek istiyor. Jorge Cruise yaşamını başka insanlara en iyi ve en verimli kilo verme bilgilerini öğretmeye adamış.

Program nasıl uygulanacak?

28 günde kilo vermek ve ideal kiloya ulaşmak için mucizeler vaad eden "Sabahları 8 Dakika" programı üç temel kurala dayanıyor:

Heyecan formunuz

Sabahları 8 Dakika uygulamasından önce yapacağınız günlük "Uyanma konuşması"yla kendi iç motivasyonunuzu yaratacaksınız. Bu size yeni yaşam biçiminizi sevme konusunda kendinizi motive etmeniz için gerekli olan heyecanı sağlayacak.

Bu konuşma sırasında kilo verme hedeflerinizi saptayın, bu kilolardan kurtulmak için yeni ikna yolları keşfedin. Kendinizi olumsuz düşünen birinden olumlu düşünen biri haline dönüştürün. Nefes alma şeklinizi değiştirerek gizli bir enerji kaynağı yaratın, hareketlerinizi değiştirmek için gözünüzde canlandırma gücünden yararlanın. Sahip olduğunuzu bilmediğiniz zamanı ortaya çıkarın, bir saniye içinde ruh halinizi düzeltin, özgüveninizi ortaya çıkarın. Ayrıca sabahları yapacağınız uyanma konuşmasına ek olarak programın bir başka öğesi de "Günlük". Bu bölümde; kaydettiğiniz ilerlemeyi, yaptığınız atılımları ve yaşamınızda sizi mutlu kılan şeyleri yazmak yeterli.

Fiziksel formunuz

Programın temelinde kendisini kanıtlamış "iki süper hızlı hareket" yer alıyor. Bunlar günde sadece 8 dakika zaman alıyor, fakat muhteşem sonuçlar veriyor. Bu iki güçlendirme hareketi, hergün metabolizmanızı hızlandırmanıza, form kazanmanıza ve yağlarınızı mümkün olduğunca etkili şekilde yakmanıza yardımcı oluyor.

Beslenme alışkanlıklarınız

Takip etmesi son derece kolay olan "yağ yiyin forma girin" beslenme programı kişide yemekten yoksun bırakılma duygusu uyandırmıyor. Bu programda, hemen her diyette söylendiği gibi, sadece omega yağlarını yemek zorunda değilsiniz. Yemeklerinizde her türlü yağı, hatta tereyağı gibi doymuş yağları bile kullanabilirsiniz. Ayrıca mısır yağı veya hoşlandığınız diğer yağları da kullanabilirsiniz. Sadece bunları az miktarda kullanmaya dikkat edin. Ama yine de unutmayın ki, omega yağlarını ne kadar fazla kullanırsanız, o kadar daha az yemek yiyecek, yediklerinizden keyif alacak, metabolizmanızı hızlandıracak, hastalıkları engelleyecek ve kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz.

Ketentohumu yağı kullanın

Ketentohumu yağı kullanmanız gereken yağların başında geliyor. Sabahları ekmeğinize reçel sürmek yerine, ketentohumu yağı kullanın (Bunun erimiş tereyağı olduğunu düşünebilirsiniz). Bu tostunuzun daha lezzetli olmasını ve kendinizi daha uzun süre tok hissetmenizi sağlayacaktır. Sebzelerinizin üzerinde sos kullanmak yerine öğlen veya akşam öğünlerinde bir çay kaşığı ketentohumu yağı kullanın.

Aşırı yemek yemenizi engellemek için akşam yemeğinden 1 saat önce bir çay kaşığı ketentohumu yağı karıştırılmış bir kase yağsız yoğurt veya soya yoğurdu yiyin. Pişirdikten sonra bir çay kaşığı ketentohumu yağı katarak çorbanızı daha doyurucu, yağ yakıcı bir dost haline getirin. Metabolizmanızı harekete geçirecek ve çorbanızın lezzetini artıracaktır.

26 Aralık 2008 Cuma

ENDER SARAC'IN ZAYIFLAMA FORMULU MATE CAYI

Mate Çayı Ne İşe Yarar ?

mateçayıVücuttan su atımını kolaylaştırır, böylece ödem giderici etki sağlar.
Yağların hızlı yakılmasını sağlar. Bu nedenle rejimlerde ve obezite tedavisinde sıkça kullanılır.
Yüksek orandaki vitamin ve mineral içeriği ile vücuda enerji verir.
Dokuları zararlı dış etkenlere karşı koruyarak, yaşlanma etkilerini geciktirir, vücudun direncini artırır.

Mate Çay Kullanımı ve etkisi

Mate, Biberiye,kekik,funda yaprağından 1′er tatlı kaşığı,yeşil çaydan 2 tatlı kaşığı 1 litre kaynamış suya eklenir 10 dakika demlendikten sonra süzülerek içilir. Kilo farkını ve etkisini hemen 3 gün içerisinde göreceksiniz
Sabah hazırlayıp ister soğuk ister sıcak gün içerisinde 1-2 litre tüketiniz.

Yağ yakan Mate Çayı

Yeşil çay,rezene,meyan kökü, maydanozun sapı, yemeklere iki kaşıkzencefil, ucundanketentohumu… Şimdi de "Mate Çayımız" çıktı. Ta Paraguaylardan gelme. Bir yandan sağlıklı inceltirken, bir yandan da enerji verdiği kulaktan kulağa yayılıyordu. Dayanamadım denedim tabii. Tadı bol tarçınlı, biraz buruk ancak kategorisine göre içilebilir. Misal bir arkadaşım günde üç vakit hüpletmekte… Peki nedir bu çayın faydaları? Onu da Doğa Bitkisel Ürünler’in sahibi Gülben Uras’tan öğrendim. Mate Çayı tüm dünyada obezite tedavisinde kullanılıyormuş. Vücutta yağ emilimini engelliyor, yağların hızlı yakılmasını sağlıyor ve vücuttan su atılımını kolaylaştırıyormuş. Aynı zamanda kafein benzeri özelliklere sahip fakat kafeinin kötü etkisine sahip değilmiş. Her yaş kullanabilirmiş .Metabolizması yavaş işleyen kişiler için son derece sağlıklı bir içecekmiş. Tam etki için günde üç fincan tüketilmeliymiş.

BESİBİRYERDE CAYI


beşibiryerde çayı
1 tatlı kaşığı Funda yaprağı,
1 tatlı kaşığı MATE YAPRAĞI
1 tatlı kaşığı BİBERİYE
1 tatlı kaşığı KEKİK
2 tatlı kaşığı YEŞİL ÇAY
Bir litre kaynamış suyla 10 dk.demlenecek.Günde 4 bardak içilecek

Beşi bir yerde nasıl hazırlanıyor?
Bir litre kaynamış suya birer çay kaşığı mate, yeşilçay,funda,biberiye vekekik yaprağı atılır. On dakika demlenmesi bekelenir ve süzülerek içilir.

Ender Saraç: Doğal yollardan kilo vermek, insan sağlığı için büyük önem taşıyor. Bitki çayı diyetiyle ayda beş kilo vermek mümkün. Ancak günde iki ya da üç bardaktan fazla içilmemeli.

Taylan Kümeli: Son zamanlarda zayıflamak isteyenler bitki çaylarına baş vuruyor. Kış aylarında vücutta biriken toksinler kolayca atılabiliyor. Ancak bu karışımları içerken dikkat edilmeli, aşırıya kaçmamak lazım.

Selahattin Dönmez: Her şifalı ot, zayıflamaya yardımcı olur mu? Sıkı bir gıda diyetinin yanında günlük iki ya da üç bardak taze demlenmeş bitki çayları da kullanılırsa kilo vermeye yardımcı olur.

Hangi bitki, ne işe yarıyor?

Mate yaprağı: Tüm dünyada obezite tedavisinde kullanılan mate çayı, yağ emilimini engelleyerek vücuttan su atımını kolaylaştırıyor. Her yaşta insanın rahatça kullanabileceği bitki, iştahı kapatarak zayıflamaya yardımcı oluyor.

Yeşil çay: Son yıllarda kullanımı bir hayli artan yeşil çay, vücutta biriken toksinleri atarak sindirimi kolaylaştırıyor.

Funda yaprağı: İyi bir böbrek çalıştırıcı ve idrar sökücü olan yaprak, bu özelliğiyle zayıflamaya yardımcı oluyor.

Biberiye: Yağ eritici ve hazım kolaylaştırıcı bu bitki, vücutta biriken toksinleri atarak ideal bir kiloya kavuşmanızı sağlıyor.

Kekik: Halk arasında yaygın olarak kullanılan kekik, sindirimi kolaylaştırarak vücuttaki fazla suyu atarak kilo vermenizi sağlıyor

24 Aralık 2008 Çarşamba

Kilo Vermeye Ne Kadar Hazırsınız?

ImageKilo almanıza sebep olan birçok faktör olabilir, hormon düzensizliği, iş değişikliği, şehir değişikliği, sıkıntılı bir dönem uzun seyahatler, hamilelik dönemi. Kilo verme programına başlamadan önce sağlık muayenesinden geçmiş olmak metabolizmayı etkileyen hormonların kontrol etmek önemlidir. Ancak programa başlarken düşünce olarak hazır olmak da önemlidir. Amerikan Diyetisyenler Derneği’nin uyguladığı bir ölçümden faydalanarak sizin de kendinizi ölçmeniz için bu testi yayınlıyoruz.

Her soruyu “doğru” veya “yanlış” olarak cevaplayın. Yanıtlarınız nasıl olmanız gerektiğini değil, sizin şu anda nasıl olduğunuzu yansıtmalıdır.

  1. Yeme alışkanlıklarım ve fiziksel aktivitem hakkında çok düşündüm. Ve neleri değiştirebileceğimi biliyorum.
  1. Yeme ve aktivite şekillerimde geçici değil kalıcı değişiklikler yapmam gerektiğini biliyorum.
  1. Çok fazla ve hızlı kilo verirsem kendimi ancak başarılı hissederim.
  1. Yavaş kilo verirsem daha iyi olacağını biliyorum.
  1. Gerçekten kendim istediğim için şimdi kilo vermeyi düşünüyorum. Başkası istediği için değil
  1. Kilo vermek yaşantımdaki diğer sorunları da çözebilecek
  1. Normal fiziksel aktivitemi artırmayı çok istiyorum.
  1. “Hata” yapmazsam başarılı bir şekilde kilo veririm.
  1. Kilo vermeye başladıktan sonra kilom sabit kalırsa, hedefime ulaşmada yardımcı olan motivasyonumu kaybediyorum.
  1. Şu an yaşamım stresli ama ben yine de bir kilo verme programına başlamak istiyorum.

Yanıtlarınızı Değerlendirin

( 1 Doğru,2 Doğru, 3 Yanlış,4 Doğru,5 Doğru, 6 Yanlış,7,Doğru, 8 Yanlış, 9 Yanlış,10 Yanlış)

Her doğru yanıt 1 puandır. Toplam puanınız ne kadar yüksekse KİLO VERMEYE O KADAR HAZIR’sınız demektir ve başarınız da o kadar yüksek olur.

8 veya üstünde puan:

Şu anda muhtemelen kilo vermek için iyi sebepleriniz var. Ve başarmanız için gerekli bazı adımları biliyorsunuz.

5-7 puan:

Kilo verme nedenlerinizi ve takip edeceğiniz yöntemleri tekrar gözden geçirmelisiniz.

4 veya altında puan:

Şu anda kilo vermek için uygun bir zaman olmayabilir. Başlangıçta başarılı olabilirsiniz. Fakat hedefinize tam anlamıyla ulaşmak için gerekli ilerlemeyi sürdüremeyebilirsiniz. Nedenlerinizi ve yaklaşımlarınızı tekrar gözden geçirin , bir profesyonelden yardım almayı deneyin.


Cevaplarınızı Yorumlayın


  1. Yeme alışkanlıklarım ve fiziksel aktivitem hakkında çok düşündüm. Ve neleri değiştirebileceğimi biliyorum.

    Bilmediğiniz ve anlamadığınız bir konuyu değiştiremezsiniz. Yeme ve egzersiz alışkanlıklarınız hakkında biraz daha bilgi edinmek için bir hafta boyunca kayıt tutun. Neyi, ne zaman ve neden yediğinizi ve ne kadar hareket etiğinizi yazın.

  2. Yeme ve aktivite şekillerimde geçici değil kalıcı değişiklikler yapmam gerektiğini biliyorum.

    Yeme alışkanlıklarınızda veya fiziksel aktivite düzeyinizi de aniden çok değiştirirseniz kısa sürede hızlı kilo verebilirsiniz. Fakat bu bir KAMP hayatı olursa ve normal yaşama uydurmazsanız sürekliliği sağlayamazsınız. Beslenme ve aktivite planlarınız sürekli uygulayabileceğiniz ve keyif alabileceğiniz sağlıklı değişimler içermelidir.

  3. Çok fazla ve hızlı kilo verirsem kendimi ancak başarılı hissederim.

    Çoğu kişi gerçek olamayacak kadar düşük olan bir kiloya ulaşma fantazisi kurar, yaşınızı ve vücut tipinizi düşünün, zamana yayılmış sağlıklı ulaşılabilir hedefler seçin Başarılı ve gerçekçi kilo verme, düzenli aktivite ve dengeli beslenmeyle rahatlıkla sağlanabilir.

  4. Yavaş kilo verirsem daha iyi olacağını biliyorum.

    Hızlı kilo vermeyi başarı olarak görürseniz, kilonuzu korumada sorunlarınız olacaktır. En iyi ve sağlıklı yaklaşım, kilonuzu normal sınırlarda tutabileceğiniz kalıcı yolları öğrenerek yavaş kilo vermektir.

  5. Gerçekten kendim istediğim için şimdi kilo vermeyi düşünüyorum. Başkası istediği için değil.

    Başarılı olmak için kilo verme isteği kendinizden gelmelidir. Bu konuda aileniz veya arkadaşlarınız söz sahibi olmamalıdır. Kilo veren ve bunu koruyan insanlar, kendi sorumluluklarını bilen ve hedeflerini belirleyen kişilerdir. Aile ve arkadaşlar daha ancak destek kaynağı olmaktadır.

  6. Kilo vermek yaşantımdaki diğer sorunları da çözebilecek.

    Fazla kilolu olmak bazı problemlere neden olabilir, fakat çoğunlukla tek neden değildir. Tüm problemlerinizi kilo vererek çözecek gibi düşünmeyin bu sizi hayal kırıklığına uğratabilir.

  7. Normal fiziksel aktivitemi artırmayı çok istiyorum.

    Fiziksel aktivite alışkanlığı başarılı kilo vermede ve bunu korumada önemli bir noktadır. Yapmaktan keyif aldığınız orta düzey bir aktivite de işe yarayacaktır. Sadece harekete geçin ve buna devam edin.

  8. Hata” yapmazsam başarılı bir şekilde kilo veririm.

    Kusursuz olmak, hiç hata yapmamak bir kilo verme programı için pek gerçekçi değildir. Hatalarınızı bir felaket olarak değerlendirmek yerine, sorunlarınızın nedenlerini bulmaya ve gelecek için çözüm yöntemleri oluşturmaya çalışmalısınız.

  9. Kilo vermeye başladıktan sonra kilom sabit kalırsa, hedefime ulaşmada yardımcı olan motivasyonumu kaybediyorum.

    Devam eden bir kilo verme programında kilonuzun sabit olarak kalması kesinlikle normal bir durumdur. Bu nedenle sakın bırakmayın! Motivasyonunuzu kaybetmeyin.

  10. Şu an yaşamım stresli ama ben yine de bir kilo verme programına başlamak istiyorum.

    Kilo verme tek başına bir stres kaynağı olabilir. Zaten kendinizi baskı altında hissediyorsanız, şu anda bir kilo verme programının gerektirdiklerini yerine getirmek için doğru bir zaman olmayabilir. Kilo verme girişimine başlamadan önce yaşamınızdaki diğer stres faktörlerini çözümlemeye çalışın.

Kış Meyveleri ile Güçlenin

kivi-portakal.jpgSonbahardan kış aylarına geçme döneminde bağışıklılık sistemimizi güçlendirmek için meyve ve sebze tüketiminin artırılması önemli noktalardan biridir. Kış meyvelerinden; elma, armut, nar, portakal, kivi ve mandalina hakkında daha fazla bilgilenmek için mutlaka okuyun.

Elma
Elma, içeriğindeki E ve C gibi antioksidan vitaminler ile bağışıklılık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Lif ve flavanoidler ise sağlığın devamlılığı konusunda elmayı besin öğeleri yıldızı yapar. Elmada bulunan çözünen ve çözünmeyen lifler toksik maddelerin dışkı ile atılmasını sağlayarak kansere karşı koruyucu aktivite gösterir. Çözünmeyen lif, LDL kolesterolü tutarak vücuttan dışarı yolarken, çözünen lif olan pektin ise karaciğerde üretilen LDL kolesterol miktarını azaltır.
Yapılan çalışmalar göre günde 2 adet orta büyüklükte elma yemek kolesterol seviyesini yaklaşık % 16 oranında düşürmektedir. Elma ayrıca antioksidan için de mükemmel bir kaynaktır. Elmanın içeriğindeki quercetin, kateşin, phloridzin ve chlorogenic asid güçlü antioksidanlardır. 100 gram elmanın antioksidan aktivitesi 1500 mg C vitamininin antioksidan etkisine eşittir. Hemen hemen tüm antioksidan aktivitesi elmadaki diğer bileşenlerden gelmektedir. Çünkü elmadaki C vitamini yaklaşık 5,7 mg kadardır.
Elmadaki pektin ve fenoller kolesterol ve trigliseridi düşürmede tek başlarına yarattıkları etkiden daha etkilidir. İçindeki pektin maddesi kötü kolesterolü (LDL)'yi düşürürken, iyi kolesterol (HDL) oranını yükseltir.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak; 1 küçük boy tüketebilirsiniz.

Armut
İçerdiği fosfor ve B vitaminiyle zihinsel yorgunluğu giderir. Çözünür lif sayesinde kan kolesterol seviyesini dengeler ve çözünmeyen lif ise bağırsakların düzgün çalışmasını sağlar.
C vitamini ve bakır içeriği oldukça yüksektir. Her iki besin öğesinin de antioksidan etkisi olup vücudu serbest radikaller karşı korurlar. Kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Aynı zamanda armut hipoalerjenik bir meyve olduğu için rahatlıkla tüketilebilir.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak; 1 orta boy tüketebilirsiniz.

Nar
Antioksidan kapasitesi oldukça zengin olan nar önemli miktarda da potasyum, lif, C ve A vitamini ve niasin içermektedir. Zengin vitamin, mineral içeriği ile de kış mevsiminin vazgeçilmezleri arasından yer almaktadır. Ayrıca nar kış aylarında bağışıklık sistemini de güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu olarak tüketilmesi gerekli olan bir meyvedir. İçeriğinde bulunan besin öğeleri ile kolesterolü düşürür, kalp sağlığını korur ve antioksidan içeriğinin gücü ile de kansere karşı koruyucu etki yaratır.
100 mL nar suyu, 100 mL kırmızı şaraba veya 100 mL yeşil çaya göre 2- 3 kat daha fazla antioksidan kapasite gösterir. Narın aynı zamanda kan yapıcı, idrar söktürücü, enerji verici ve tansiyon düşürücü etkisi bulunmaktadır.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak; ½ küçük boy tüketebilirsiniz.

Portakal
Kış mevsiminin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alan portakal özellikle içerdiği zengin C vitamini ile hastalıklara karşı vücudun savunma mekanizmasını kuvvetlendirir. Portakal, C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içermektedir. İçerdiği yüksek potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. Bunların dışında da, damarları ve kılcal damarları güçlendirerek kalbin zarar görmesini engeller. Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde de, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve yaralarda daha çabuk iyileşmesini sağlar. Portakalda bulunan en önemli flavon olan herperidin kandaki kolesterol seviyesini azaltmaktadır.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak; 1 orta boy tüketebilirsiniz.

Mandalina
Mandalina, içerdiği zengin ve doğal C vitaminiyle, bedenimizin hastalıklara karşı direnme gücünü artırır. Yüksek orandaki potasyum içeriğiyle yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Kalp hastalıklarına karşı iyi bir ilaç olma özelliği taşır çünkü kötü kolesterol düzeyini düşürür. Kılcal damarlardaki kan dolaşımını hızlandırır. Damar hastalıklarına karşı bedeni korur.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak; 2 küçük boy tüketebilirsiniz.

Kivi
Kış meyvelerinden olup, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmamız için bize yardımcı olacak çok iyi bir vitamin deposudur. Bileşiminde ki vitaminlerden en önemlileri A ve C vitaminleridir. Ayrıca kansere karşı koruyuculuk gösteren lutein’ i de bol miktarda içerir. 100 gramında yaklaşık 30 kalori vardır.

1 porsiyon meyve karşılığı olarak 1 tane tüketebilirsiniz.

23 Aralık 2008 Salı

Pilates Nedir?

pilates

Son günlerin trendi pilatesin, vücuda faydalarını, amacını, yapış şeklini merak ediyorsanız bu yazı tam size göre! Kendinizi daha genç ve dinç hissetmek istiyorsanız pilatesle ilgilenmenizi öneririz. Adı pilatesle anılan Ebru Şallı'nın fit vücudunun sırrı pilateste saklı olabilir mi? Pilates, vücudun duruşunu düzeltir. Doğru nefes tekniğini öğrenmeye yardımcı olur. Kadınlarda hamilelik sonrasında karın bölgesinde oluşan görüntü bozukluğunun giderilemesinde iyi sonuçlar verir. Bel ve sırt ağrılarının oluşmasını önlemeye katkısı bulunmaktadır. Vücuda faydasından başka stresten uzaklaşma için idealdir.

Pilates egzersizlerinin amacı; karın ve sırt bölgelerini eşit oranda güçlendirip, vücudumuzun üst kısmında sağlam bir iskelet oluşturmaktır. Pilatese göre vücut merkezi, derindeki kaslarla bel kemiğine en yakın kaslardan oluşur. Klasik egzersizlerde zayıf kaslar zayıflama, güçlü kaslar güçlenme eğilimindedir. Bu da dengesiz adale yapısına, kronik bel ağrısı ve sakatlıklara yol açabilir. Pilates’te kas yapısı bir bütün haline getirilir. Kilo vermeseniz de ince görünürsünüz. Sakatlanmaları zorlaşır. Dayanıklılık artar, metabolizma hızlanır..

Göbek Eriten Diyet

Kilo Vermek

insan vücudunda en çok yağ toplanan ve hemen farkedilen bölge göbektir. Öyle ki biraz kilo alsak etrafımızdaki herkes "aa göbek yapmışsın" diyebiliyor. Diyete Başlıyorum kararını aldıktan sonra diyet listenize sadık kalarak göbeksiz bir hayatın keyfini sürebilirsiniz. Haftanın tek günleri bunları yiyin

Kalkar kalkmaz: 1 bardak ılık ballı limonlu su (içine yarım tatlı kaşığı bal, 10 damla limon konacak).

Sabah sporu: 35 - 40 dakika tempolu yürüyüş yapın. Bol ter atmaya gayret edin. Ardından fotoğraftaki gibi 15-20 dakika spor.

Duş: Ham ipek kese veya kabak lifi ile 5 dakika fırçalar gibi göbek, basen, popo, bel sertçe fırçalanacak. 5 dakika kadar susam yağı, kekik yağı, biberiye yağı, melisa yağı ile aynı bölgeye masaj yapılacak.

Kahvaltı: 1 adet kabuklu yeşil elma, 1 adet sert şeftali

Ara: 2 parmak taze dil peyniri yiyebilirsiniz.

Öğle: 1 porsiyon ızgara tavuk (derisiz), bol rokalı yeşil salata (taze soğanlı).

Ara(saat 15.00): 3-4 yulaflı bisküvi

Ara(saat 17.30): 1 adet yeşil elma.

Akşam: 4-5 kaşık zeytinyağlı fasulye (az yağlı), 1 dilim tam ekmek, mevsim salatası.

Gece: 1 bardak şekersiz tarçınlı ılık light süt. 3-4 fincan rezene çayı, yeşil çay, mısır püskülü, kiraz, avakado yaprağı karışım çayı içilecek.

Zayıflama Çayınızı içmeyi unutmayın!

Kalorisi Yüksek Besinler

Diyete Başlıyorum kararını verdiniz fakat nasıl beslenmeniz gerektiği konusunda bilgilere ihtiyacınız var. İşte tam bu noktada diyete başlıyorum devreye giriyor ve sizler için kalorisi yüksek besinler listesini hazırlamış bulunuyor. Kilo verememeniz sebebi belki de kalorisi yüksek besinlerdir.
BesinGramKalori Değeri

Tereyağı

100 gr

750

Margarin

100 gr

740

Susam

100 gr

590

Bisküvi

100 gr

460

Parmesan Peyniri

100 gr

420

Salam

100 gr

420

Kaşar Peyniri yağlı

100 gr

400

Bulgur Pişmemiş

100 gr

370

Bugday

100 gr

365

Mısır Kuru

100 gr

340

Patates Kızartma

100 gr

340

Mercimek Kuru

100 gr

320

Sardalya

100 gr

294

Sosis

100 gr

290

Kuzu Pirzola Yağlı

100 gr

280

Uskumru

100 gr

262

Beyaz Peynir yağlı

100 gr

260

Ringa Balığı

100 gr

253

Yılan Balığı

100 gr

233

Somon

100 gr

220

Dana kıyma

100 gr

214

Beyaz Peynir Light

100 gr

190

Kaşar Peyniri Light

100 gr

170

Alabalık

100 gr

168

Palamut

100 gr

168

Avocado

100 gr

167

Hindi

100 gr

160

Tavuk Budu Izgara

100 gr

160

Tavuk Gögüs İzgara (Derili)

100 gr

155

Dana Bonfile ızgara

100 gr

137

Sarmısak

100 gr

137

Yoğurt meyveli

100 gr

130

Pirinç Pişmiş

100 gr

125

Tavuk Göğüs İzgara (Derisiz)

100 gr

110

Sağlıklı Günler

Diyete Başlıyorum

21 Aralık 2008 Pazar

Kilo verin ömrünüz uzasın


Kilo vermenin artık estetik bir sorundan çok yaşamsal bir gereklilik olduğunu vurgulayan uzmanlar uyarıyor: Fazla kilo şeker, yüksek tansiyon ve kalp krizinin yanında kansere yakalanma riskini de arttırıyor.

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından; şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalırken kişinin ömrü 3-4 yıl uzuyor. 10 kilo verilmesi durumunda ise kansere bağlı ölüm olasılığı % 37, kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı da % 15 oranında azalıyor.

Obezite yani şişmanlık küresel boyutta bir halk sağlığı sorunu olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Araştırmalar son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde şişman insan sayısında hissedilir bir düzeyde artış olduğunu gösteriyor. ABD ve İngiltere bu sağlık sorununa en sık rastlanan ülkelerin başında geliyor.



ŞİŞMANLIK NEDEN ARTIYOR?
Memorial Hastanesi Suadiye Polikliniği’nden Uzm. Dr. Soner Dileklen şişmanlığın görülme sıklığının neden arttığını anlattı:
“Teknolojinin ve bilimin ilerlemesi, son yıllardaki ekonomik düzelmeler insanların daha rahat ve hareketsiz bir yaşama itmiştir. Buna fast food tarzı beslenme alışkanlıkları da eklenince şişmanlık kaçınılmaz olmaktadır. Ülkemizde de gelinen noktada şişman insan sayısında hissedilir bir artış gözlenmektedir. Ülkemiz insanının hamur işi ve tatlıya olan bağlılığı açısından tarihsel bir geçmişinin olduğunu da hesaba katılırsa gelecekte ciddi bir şişman popülasyonu ile karşı karşıya kalacağımız kesindir. Şişmanlık hep estetik yönü ile gündeme gelmektedir. Aslında büyük bir buz dağının sadece görünen kısmıdır estetik. Yapılan araştırmalar bize şişmanlığın kara yüzünü göstermiştir. Şişmanlık akciğer kapasitesini % 20-30 oranında azaltır. Beraberinde sigara içimi veya kronik bronşit gibi hastalıklar da varsa kişinin bir süre sonra nefes alabilmesi imkansız hale gelir. ”

ŞEKER HASTALIĞINA DİKKAT!
Şişman bireylerde şeker hastalığı oluşma oranının normal bir bireye göre 40 kat daha fazla olduğunu belirten Uzm. Dr. Dileklen, kırk yaşından sonra ailesinde şeker hastalığı olan şişman bireylerin şeker hastalığı olma olasılığının % 100’e yakın olduğunu söyledi. Şişman bireylerde 4-5 kat daha fazla yüksek tansiyona rastladıklarının altını çizen Uzm. Dr. Dileklen şöyle devam etti:
“Hipertansiyonun yanı sıra kalp hastalığı ve kalp krizi geçirme ihtimali de 3-4 kat daha fazla saptanmıştır. Enteresan bir bulgu da şişmanlarda kansere olan eğilimin normal bireylere oranla daha yüksek görülmesidir. Özellikle akciğer kanseri 2-3 kat, prostat kanseri ise 2 kat daha fazla saptanmıştır. Şişmanlarda ki bir diğer problem de safra kese taşlarıdır. Safra kese taşı oluşma ihtimali normal bir bireye göre 4-5 kat fazladır. Özellikle karaciğer yağlanması olasılığı da bu bireylerde hissedilir düzeyde artmaktadır.”

Yapılan bilimsel araştırmalara göre 5 kilo verilmesinin ardından;
Şeker hastalığı oluşma olasılığı % 50 azalmakta
Şeker hastalığına bağlı ölümler %40 azalmakta
Kişinin ömrü 3-4 yıl uzamaktadır.

10 kilo verilmesi durumunda ise :
Herhangi bir sebepten ölüm olasılığı % 20 azalmakta
Kansere bağlı ölüm olasılığı % 37 azalmakta
Kansere yakalanma olasılığı % 40 azalmakta
Kalp hastalığına bağlı ölüm olasılığı % 15 azalmakta
Kişilerin genel hastaneye yatış ihtimali %25 azalmakta
Son olarak yaşam süresi 5-6 yıl uzamaktadır
Uzm. Dr. Soner Dileklen, kilo vermenin artık estetik bir sorundan çok yaşamsal bir gereklilik olduğununun altını çizdi.

Diyet yaparken nelere dikkat etmeli!


Sık sık, azar azar beslenmek metabolizmayı hızlandırdığı gibi, yavaş yemeyi de sağlar. Aç kalmak ve öğün atlamak, bir sonraki öğünde hem hızlı hem de fazla yemek yenilmesine neden olur.

Kilo fazlası olanlar genelde öğün atlayarak, hiçbir şey yemeyerek sonuç almaya çalışır. Böyle bir davranış, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve ‘kıtlık’ moduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ yakmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider. Bu nedenle başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmaması ve 2.5 - 3 saatlik aralıklarla beslenilmesi gerekir.



Dünya Sağlık Örgütü’nün 2000 yılı sağlık raporunda şişmanlık, “vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu” olarak tanımlanıyor. Aşırı besin alımı, yetersiz fiziksel aktivite, kalıtım, nöroendokrin etmenler, psikolojik sorunlar, cinsiyet, eğitim düzeyi, evlilik, doğum sayısı, sigarayı bırakma, alkol kullanımı gibi faktörlere bağlı olarak gelişen şişmanlık tek başına olduğu gibi komplikasyonları ile de yaşam süresini kısaltan ve yaşam kalitesini düşüren ciddi bir hastalık.

Komplikasyonları arasında ilk akla gelenler: Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum rahatsızlıkları, karaciğer yağlanması, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları, adet düzensizlikleri, kısırlık... şeklinde sıralanabilir.

Çağımızın bu önemli sağlık sorununu çözmek için ne yapmalıyız? Her gün gazete, dergi, televizyon, internet gibi kitle iletişim araçlarında onlarca “şok diyetler” ile karşılaşıyoruz. Genel ilkeleri benzer olmakla birlikte diyet mutlaka “kişiye özel” olarak hazırlanmalı. Çünkü herkesin metabolizması farklılıklar gösterir, tıpkı parmak izi gibi. Öte yandan kilo fazlası olanlar genelde aç kalarak, öğün atlayarak, hiçbir şey yemeyerek sonuç almaya çalışır. Böylesi bir davranış, vücudu açlıktan ölme paniğine sürükler ve “kıtlık” moduna geçen metabolizma yavaşlar, yağ yakmak yerine tüketilen her besini yağ şeklinde depolama yoluna gider. Buna karşılık sık sık, azar azar beslenmek metabolizmayı hızlandırdığı gibi, yavaş yemeyi de sağlar. Aç kalmak ve öğün atlamak, bir sonraki öğünde hem hızlı hem de fazla yemek yenilmesine neden olur. O nedenle başta kahvaltı olmak üzere asla öğün atlanmamalı, 2.5 - 3 saatlik aralıklarla beslenilmelidir.

Katı margarin, tereyağı, kaymak, krema, mayonez, cipsler, soslar, kuruyemişler gibi enerji değeri yüksek, öte yandan hiçbir besleyici değeri olmayan yağlı yiyeceklerden, kızartma ve kavurma işlemlerinden olabildiğince kaçınmakta yarar var. Şeker ve şeker içeren besinler (bal, reçel, pekmez, hazır meyve suları, gazlı içecekler, tatlılar vs) kana tamamen ve hızla karışırlar. Pankreastan salınan insülin hormonu ile kan şekeri düşer ve tekrar tatlı yeme isteği doğar. Dolayısıyla şeker ve şeker içeren besinler kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açarlar. Halbuki şeker tadından vazgeçemeyenler için üretilen, şeker yerine kullanılabilen, aynı tadı verebilen, sağlık açısından sakıncası bulunmayan, düşük kalorili veya kalori içermeyen yapay tatlandırıcılar ile kan şekerindeki dalgalanmaları ve tatlı isteğini ortadan kaldırmak mümkün olabilir.

Suyun; alınan besinlerin sindiriminden, metabolik atıkların dışarı atılmasına kadar her aşamada çok önemli görevleri bulunur. Bu nedenle günlük sıvı tüketimi arttırılmak gerekir. Katkısız, en iyi çözücü su olduğu için günde 8-10 bardak su içilmesi tavsiye edilir. Diyet yaparken çay, kahve, bitki ve meyve çaylarını şekersiz ya da en azından yapay tatlandırıcılar ile gazlı içeceklerin de light olanlarını tercih edin.

Ayrıca posalı yani lifli besinlerin tüketimi arttırın. Posalı besinler kan şekerini, kan basıncını (tansiyonu) ve kan kolesterolünü istenilen seviyede tutmaya yardımcı olur. Midede, su ile birlikte hacimlerinin 20 katı kadar şişerler; tokluk, doygunluk hissi sağlarlar. Ayrıca dışkılama sayısını ve sıklığını arttırırlar. Kabızlık şikayeti varsa ortadan kalkar, böylelikle kilo vermeye de yardımcı olurlar. Kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkileri de mevcuttur. Bu yüzden haftada 2-3 kere kurubaklagil yemeği yenilmesi önerilir. Buğday ekmeği yerine kepek, çavdar, yulaf ekmeğini; pirinç yerine de bulguru tercih etmeniz önerilir. Hatta pirinç, makarna, erişte ve unun da kepekli olanlarını kullanmak daha sağlıklı olur. Sebze ve meyveler de posa içerir. Ancak posaları kabuk ve kabuğa yakın yerlerde bulunduğu için, soyulmadan yenilebilenleri iyi bir şekilde yıkadıktan sonra kabukları ile tüketmek her zaman için daha yararlı olur.

Diyete ilave olarak mutlaka spor da yapılması gerekir. Dünya Sağlık Örgütü en çok tempolu yürüyüşü öneriyor. Bunun dışında; çok hafif tempoda koşma, bisiklete binme, yüzme, tenis, aerobik ve jimnastik tarzı kalbi çalıştıran sporlar yapılması da uygun görülüyor. Sporu asla ödev olarak görmeyin. Unutmayın amaç; metabolizma hızını düşürmemek, kilo verirken bir noktada ağırlığın sabit kalmasını önlemek, verilen kiloların kalıcı olmasını sağlamak ve en önemlisi sağlıklı yaşama adım atmaktır. Sonuçta “1 saat” dediğimiz günün sadece % 4’üdür.

20 Aralık 2008 Cumartesi

AMERİKAN KALP VAKFI DİYETİ

Hedef: 1 ayda ortalama 10 kilo
Günlük kalori: 1300 Kcal

10 kilo fazlası olanların yapabileceği bu diyet tüm besin ögelerini içeriyor. Bu diyette erkekler, günlük porsiyonu yüzde 50 artırabilir. 4 haftada 10 kilo vermek mümkün.

30 GÜN BOYUNCA

  • Sabah : Çay, kahve (şekersiz), 2 kibrit kutusu peynir, salata, 1 ince dilim ekmek.
  • Öğle : 3 köfte kadar et veya tavuk veya balık (90 gr.), 1 ince dilim ekmek veya 1 kase çorba, salata, 1 ince dilim ekmek veya 1 adet kaşarlı yağsız tost, çay, kahve (şekersiz)
  • İkindi : 2 porsiyon meyve veya 2 adet galeta
  • Akşam : 5-6 yemek kaşığı sebze yemeği, salata, ince bir dilim ekmek
  • Gece : 2 porsiyon meyve.


DONDURMALI AMERİKAN KALP VAKFI DİYETİ

Hedef: 3 günde ortalama 3 kilo.
Günlük kalori: 900 Kcal

İçerdiği vanilyalı dondurma ve fıstık ezmesi ile ünlü Kalp Vakfı diyetinin bu düşük kalorili versiyonu 3 günden fazla sürdürülmemeli. Yağ ve protein oranı yüksek bir diyet.

Bu diyetin menüsü:

1.GÜN

  • Sabah : Sade kahve/çay, yarım greyfurt, 1 dilim tost ekmeği, 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
  • Öğle : Yarım tabak ton balığı, 1 dilim tost ekmeği, kahve, çay ya da soda
  • Akşam : 2 dilim et, 1 tabak yeşil fasülye, 1 elma, 1 kase vanilyalı dondurma
2.GÜN
  • Sabah : 1 yumurta, yarım muz, 1 dilim tost ekmeği, sade kahve/çay
  • Öğle : 1 tabak lor peyniri, 3 tuzlu kraker
  • Akşam : 2 sosis, 1 tabak brokoli veya karnıbahar, yarım tabak havuç, yarım muz, yarım tabak vanilyalı dondurma
3.GÜN
  • Sabah : 5 tuzlu kraker, 1 dilim çedar peyniri, 1 elma, sade kahve/çay
  • Öğle : 1 katı yumurta, 1 tost ekmeği
  • Akşam : 1 tabak ton balığı, 1 tabak karnıbahar, yarım kavun, yarım vanilyalı dondurma

Beslenmeden yağı kaldırmamak gerekir

Beslenmeden yağı kaldırmamak gerekir

Yağların vücutta çok önemli görevleri vardır. Yağsız bir diyet; cilt, saç ve hormon problemlerinin yanı sıra vitamin yetersizliklerine sebep olabilir öğrenme ve hafıza gücü için de yağ asitleri önemli görevler alır.

Beslenmenizden yağı tamamen çıkarmak yanlış olur, yağ içermeyen bir diyet uygulamak sağlığımız için doğru değildir. Çünkü yağların vücudumuzda çok önemli görevleri vardır. Yağ tüketiminin, günlük diyetin yüzde 25-30’unu kapsayacak şekilde ayarlanması en doğru yaklaşımdır. Yağı çok sınırlandırılmış diyet uygulamak gerekirse, günlük enerjinin en az yüzde 10-15’inin yağdan gelmesi ve bu yağın da doymamış yağ asitlerinin bulunduğu yağlardan olması uygundur. Yağsız bir diyet; cilt, saç ve hormon problemlerinin yanı sıra vitamin yetersizliklerine sebep olabilir öğrenme ve hafıza gücü için de yağ asitleri önemli görevler alır.

Yağ en çok enerji veren besin öğesidir. 1 gramı 9 kalori enerji sağlar. Eşit miktarlardaki karbonhidrat ve proteinlerin iki katından çok enerji verir. Karbonhidrat ve proteinin 1 gramı 4 kalori vermektedir. Böylece vücut, enerji gereksinimini en ekonomik şekilde yağlardan karşılayabilir.
Yağsız bir diyet uygulamayın çünkü ;
Deri altı yağ tabakası, vücut ısısının kaybını önler. Kış aylarında yağlı olan bireyler zayıf olanlara göre daha az üşür ve daha çok terler.
Yağ, organları çevreleyerek dış etkenlerden korur.
Yağda eriyen vitaminlerin emilimi için ortamda yağ olması gerekir.
Uzun süre midede kalarak midenin boşalmasını geciktirir ve tokluk hissi verir.
İçinde yağ bulunan fosfolipitler beyin ve sinir dokuları için elzemdir.
Bu sebeple yağsız bir diyet uygulamak sağlık açısından doğru değildir. Vücudumuzun yağa da ihtiyacı vardır.

Yağ ne zaman daha fazla sınırlanmalı?

Bazı özel durumlarda, diyetteki yağ miktarına çok daha fazla dikkat etmek ve sınırlamak gerekir. Bu durumları şöyle sıralayabiliriz:
1. Karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, yağın sindirimi güç olduğundan diyetin yağ içeriği biraz azaltılır.
2. Emilme bozukluğu (malabsorpsiyon) durumlarında, yine tüketilen yağ miktarı azaltılır.
3. Kandaki kolesterol, trigliserit ve diğer lipidlerin yükselmesi durumlarında, diyetteki toplam yağ miktarı azaltılır (Doymuş yağlar azaltılarak, doymamış yağlar artırılır).
4. Kan lipitlerinin yükselmesinin önlenmesi, dolayısıyla damar sertliğinden korunmak için alınan yağın üçte biri doymuş, üçte biri tekli doymamış, üçte biri de çoklu doymamış yağ asitlerinden gelmelidir. Çoklu doymamış yağların yüzde 10-25’inin omega-3 (n-3) yağ asitlerinden gelmesi yararlı olur.
Vücuda alınan yağın genellikle yarısı, yiyeceklerin bileşimindedir ve görünmez. Örneğin, süt, peynir ve et gibi gıdaların içindeki yağlar dışardan bakıldığında görülmez. Bu sebeple, bu gıdaların tüketiminde dikkatli olunmalıdır, yağsız olanları tercih edilebilir.

Hangi yağ, hangi besinde bulunur?

Doymuş yağlar;
Süt ve ürünlerinin içindeki yağda,
Kakao yağında,
Hindistan cevizinde,
Kuyruk yağında,
Palmiye yağında,
Et ve et ürünlerinde bulunur.

Doymamış yağlar;
Balık yağında,
Zeytinyağında,

Bitkisel yağlarda,
Fındık, Badem, Ceviz
Keten tohumu ve yağında bulunur.

Günlük hayatta yağ dengesini nasıl sağlamalı?
Sıcak sebze yemeklerinde fındık yağı ile diğer bitkisel sıvı yağları karıştırarak kullanın. Salata ve soğuk sebzeye zeytinyağı ekleyin. Pilav ve makarna yaparken ise, sıcak sebze yemeği gibi karışım yapın. Eğer çok seviyorsanız, biraz da bitkisel margarin kullanabilirsiniz.

TEMEL YAĞLAR testi
Öğrenmekte güçlük çekiyor musunuz?
Hafızanız zayıf mı veya konsantre olmakta güçlük çekiyor musunuz?
Koordinasyonunuz zayıf mı veya görme bozukluğunuz var mı?
Kuru, idaresi güç saçlarınız veya kepek sorununuz var mı?
Kuru veya pürüzlü bir cildiniz veya egzamaya eğiliminiz var mı?
Tırnaklarınız kolay kırılabilir, aşınmış veya yumuşak mı?
Aşırı susuyor musunuz ve/veya sık sık idrara çıkıyor musunuz?
Adet dönemi öncesi ağrılar veya göğüs hassasiyetinden mustarip misiniz?
Gözlerinizin kuru veya sulu olmasından veya kaşınmasından şikayetçi misiniz?
Artirit gibi inflamatuvar sağlık sorunlarınız var mı?
Yüksek tansiyonunuz veya yüksek kan lipidiniz var mı?
Yaralarınız yavaş/zor mu iyileşir?
Obsesif veya kompulsif davranışınız var mı?
Fobileriniz, aşırı korkularınız veya gece terörleriniz var mı?
Anksiyete veya depresyondan muzdarip misiniz?
Nöbetleriniz veya kasılmalarınız oluyor mu?

Eğer yukarıdaki soruların dördünden fazlasına “evet” yanıtı verdiyseniz muhtemelen temel yağlar açısından eksikliğiniz var demektir. Diyetinizin yeterince yağlı tohum, tohum yağı ve balık içerdiğinden emin olun. Yağ durumunuzu kontrol etmenin en kesin yolu bir kan testi yaptırmaktır. Bu size bütün temel yağların bir dökümünü ve sizde nelerin eksik olduğunu gösterir.
Bazı yağlar ki özellikle omega 3 yağ asitleri zihin sağlığınız için kesinlikle hayatidirler. Depresyon, dikkat eksikliği bozukluğu, yorgunluk, hafıza sorunları, Alzheimer gibi hastalıklar da omega-3 yağ asidinin önemli ve olumlu etkisi birçok araştırma ile kanıtlanmıştır.
Temel yağlar açısından eksikliği olan çocuklar öğrenme güçlüğü de çekebilir. Anne sütünün yağ asidi içeriği önemli olduğundan emzirilen çocukların biberonla süt verilen çocuklara göre daha yüksek zeka düzeyine sahip oldukları görülmüştür.
Sonuç olarak hayatınızdan yağı tamamen çıkarmayın ancak tükettiğiniz miktar ve yağ çeşidine odaklanın. Özellikle diyette omega-3 yağ asitlerini artırmak için balık, yağlı tohumlar ve diğer su ürünleri daha çok bulundurun.